Ana sayfa

 

Kapadokya ve eşsiz güzellikleri

 

Türkiye’nin neresine gidersek gidelim fevkalade eserler ya da doğa harikaları görebiliriz. Öylesine zengin ve keyif veren bir coğrafya da yaşıyoruz ki eminim değerli zamanını yazıma ayırıp okuyan herkes hafif bir tebessümle ve gurur duyarak düşüncelerime katılacaktır.

 

Kapadokya'nın her köşesinde tarihten izler sunan mükemmel yapıtlar, sanatsal ve kültürel değerleri yüksek olan mimariler, birçok doğa harikaları görmek olasıdır. Saymakla bitmeyecek kadar fazla olan bu güzellikleri ne kadar tanıyoruz? Peki, bu güzellikleri ne kadar gezmeye vakit ayırabilme şansı bulabildik? Doğa harikalarımızın ne kadarının gerçekten muhteşem görüntüsünün ardındaki geçmişini, anlamını, değerini biliyoruz? Aramızda bu sorulara iç açıcı yanıtlar verebilenler de veremeyenler de olacaktır fakat ben cevaplarımızdan dahasını önemsiyorum, bunun için de size bir doğa güzelliğini tanıtarak bu doğa fevkaladelerinin anlamlarını daha iyi kavramamız için sizi keyifli bir yolculuğa çıkarmak istiyorum.

 

İnsanlık tarihi boyunca öğrenmek ve ara vermeden her zaman daha fazlasını öğrenmek insanların farkında olmadıkları güzelliklerin değerinin anlaşımasını sağlayarak ve insanların ruhuna dokunan keyifli bir serüven olmuştur. İşte bu yazımda hepimizin daha çok değerini fark etmemiz gereken eşsiz güzellikteki bir yerden söz edeceğim. Umudum bu yazının sonunda hepimizin Kapadokya hakkındaki bilgilerinin artması ve bu müstesna güzellikteki doğa harikası için her zamankinden daha çok farkındalık sahibi olmamızdır.

 

Nevşehir ve Kapadokya

 

Nevşehir ilimize bağlı Kapadokya yöresi sahip olduğu büyük değerleri ile öğrenilmeyi, gezmeyi ve görmeyi hak ediyor. Bunca yıldır insanların hep dikkatini çeken ve aynı zamanda çeşitli efsanelere konu olan Peri Bacaları,  milyonlarca turisti uzaklardan ülkemize çağıran gizemli duruşuyla, lezzetli yemekleri, dünyasından büyük yer altı şehirleri, Göreme açık hava müzesi ve daha nicesine sahip samimi ve büyülü bir yerdir Kapadokya.

 

1985 yılından beri Kapadokya Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü ya da İngilizce kısaltması ile UNESCO (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization), Dünya Mirası listesinde yerini koruyor.

 

Kapadokya’ nın oluşumu konusu pek çok doğruluğu olmayan efsanenin konu sahipliğini yapıyor fakat aslında günümüzden 60 milyon yıl kadar önce Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ,ın lavlarını püskürmesi sonucunda küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl süresince yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılması sonucu oluştuğu biliniyor. Çoğu turist ve yerli halkın düşüncesi burasının kayaçlardan fazlası olduğu doğrultusundadır. Bazı insanlar ise genel düşüncenin aksine kayacın yine aynı kayaç olduğunu ama aslında Kapadokya’nın genel doğasının muhteşemliğinin bizi hep hayran bıraktığını söylerler. Size doğru gelecek olan açıklama ne olursa olsun ortak olan şey insan olarak böylesine büyülü güzelliklere hayran kalmamızdır.

 

Kapadokya yöresini sadece bir doğa harikası olarak görmemek gerekir ve çok mühimdir çünkü tahmin edileceği gibi 60 milyon yıl içerisinde birçok tarihi olaya şahitlik yapmıştır. MÖ 7 yılında Coğrafyacı Strabon tarafından yazılan “Coğrafya” isimli kitaptan anlıyoruz ki bu yöre eski dönemlerde güneyde Toros dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya ve kuzeyde Karadeniz’e kadar uzanıyordu ama zamanla kapladığı alan dış kuvvetlerin (yağmur,rüzgar..) etkisi ile daralmıştır. Günümüzde öncelikle Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray, Kayseri’de de volkanik lavların izlerini ve etkilerini görmek olasıdır.

Kapadokya’da Peri bacaları oyularak yapılan ve mental açıdan insanları rahatlattığı söylenen kaya otellerde konaklamak mümkündür. Tahmin edersiniz ki sadece günümüzde değil geçmiş dönemlerde de birçok uygarlık tarafından Peri bacaları, yer altı şehirleri, kilise, ev, manastır olarak kullanılmıştır.

 

Tarihi olarak öneminden zaten söz etmiştik. Her gelen turistin gözlerini alamadığı “Üç Güzeller” ismini almış Peri Bacaları Ürgüp’ tedir. Hüzünlü hikayesinin yanı sıra bir direnişin sembolü olan Üç Güzeller’in efsanesi geçmişten bu yana kulaktan kulağa gelmiştir. Bazı insanlar bu efsaneye o kadar inanırlar ki sırf bu sebepten düzenli olarak Üç Güzeller’i ziyaret ederler. Efsane kısaca şöyledir: Bir gün bir kralın kızı çobana aşık olur fakat kız babasının onaylamaması sonucunda çözümü sevdiği çobana kaçmakta bulur. Genç kız çobanla çok mutlu yaşar. Bir yuva kurar ve çocuk sahibi olurlar. Çocukları da olduğu zaman kız dayanamaz ve kral babasından af dilemek ister. Ailecek çocuklarını yanlarına alıp kızın babasına af dilemeye giderler fakat babasının öfkesini ne yıllar ne çocuğun masum duruşu ne de kızının affı dindirebilmiştir. Kral askerlerini kızına ve ailesine doğru sürer. Ailecek o kadar dehşete düşmüştürler ki kız çok içten bir dua eder ve askerler tarafından katledilmeye çok yakınken üç kayaya dönüşürler, yani Üç güzele dönüşürler. Üç güzeldeki en önde olan taş koruma güdüsü ile öne atılan çoban yani baba, ortada bulunan ve küçük olan taş ise çocukları, arkadaki ise kralın kızıdır. Üç güzeller ismini bu hikayeden alırken zamanla direnişin de sembolü haline gelmiştir. Kapadokya bu tür efsaneler ile çok masalımsı çok samimi bir yerdir. Biraz önce bahsetmiş olduğuma benzer birçok başka Kapadokya efsaneleri de vardır.

 

Kapadokya’ yı gezmeye giden çoğu kişi bu Kapadokya’nın tatlı ve insanı rahatlatan büyüsüne kapılır. Kapadokya geniş bir alanda hoş manzaralara da ev sahipliği yapar ve bu manzaraları daha detaylı görebilmek için insanlar dünyaca ünlü sıcak hava balon turlarını tercih ediyorlar. Bunlar için birçok farklı ve gelişmiş turlar bulunmaktadır. Belirli saatlerde yapılan balon uçuşlarının en çok tercih edileni sabah 6 civarında olandır. Büyülü Kapadokya manzaraları ile güneşin doğuşunu izlemenin her şeye değebileceğini düşünen insan sayısı gün geçtikçe katlanarak artmaktadır.

 

Bu yörede develer de oldukça meşhur hale gelmişlerdir. Deneyimsiz olmanıza karşın güvenli bir şekilde deve biniciliği yapabilirsiniz. Aynı zamanda bu develeri elinizle besleyebilir, Hoş fotoğraflar çekinebilirsiniz.

 

Genelde Peri bacalarının hemen yanlarında bulunan minik restoranlar size Anadolu samimiyetini yaşatıyor. Pek çok yiyebilecek şey bulacağınız bu yerlerin favorisi yıllardır el yapımı gözlemelerdir. El yapımı demişken insanlar el yapımı birçok kaliteli eşya satımı da gerçekleştiriyorlar.

 

Nevşehir merkezde bulunan Nevşehir kalesi yakınlarındaki Dünya’nın en büyük yer altı şehrinin de muhakkak geçerken bakılması gerektiği yerliler tarafından hep söyleniyor. Eğer yürüyüş yapmayı ve doğayı seviyorsanız Nevşehir’de tam sizlik vadi yürüyüşleri planlanıyor. Mükemmel doğası ve manzarası olan pek çok vadi tercihinde bulunabilirsiniz. Bu rahatlatan yürüyüşleri düzenli olarak yapan insanların da olduğunu belirtmek isterim.

 

Zelve açık hava müzesini gezmek de Kapadokya da en az diğer yerler kadar keyifli. Epey gezecek alan olan Zelve’ye bir gün süre ayrılması gerekiyor. Yapılan eserler insanı derinden etkiliyor. Doğanın, bitkilerin sonuna kadar hissedilebileceği muhteşem bir yerden bahsediyorum. Vadilerde olduğu gibi burada da bitki kokuları, temiz hava sizi şehir hayatından uzaklaştırıyor ve rahatlatıyor. Burası bam başka bir yöre demek abartı olmaz.

 

Şu ana kadar bahsedilenler dışında Kapadokya’nın pek çok müzesi de çok ziyaretçi çeken yerlerdir. Nevşehir’ de pek çok yeraltı şehri olduğu biliniyor ve bunların yaklaşık 36 tanesini tanımış bulunuyoruz ama yapılan araştırmalar 150- 200 ayrı dünya denilecek yeraltı şehri daha olduğunu gösteriyor. Gezerken insanlar bu şehirlerin nasıl yapıldığı sorusunu akıllarından çıkaramıyor çünkü bu mimarilerin çoğunluğu günümüze kadar gizemini koruyarak gelmiş. Buraları gezmek içinde pek çok günlük tur olduğunu eklemek isterim. Bu şehirlerin eski dönemlerde buhar gücü -makine gücü-olmadan nasıl inşa edildiği bilinmese ve 21. Yüzyılda bizlere anlaşılmaz gelse de Peri bacalarının oluşumunu sağlayan volkanik tüflerin arazide kayaların aşağı doğru oyulması ile inşa edilmiş olduğu biliniyor. Bu yerlerin tarihlerini anlamak yapılışlarını anlamaktan daha kolay çünkü içlerinde tarihi izler bulunuyor ve arkeologlar bundan yararlanıyorlar. Bizim gezerken zevk aldığımız bu yeraltı şehirlerinin eski insanlar tarafından saldırılardan korunmak ve gizlenmek için yapıldığı net olarak biliniyor çünkü Kapadokya yöresi tarihte yıllarca akınlara maruz kalmıştır. Bu sebeple yer üzerindeki yerleşimler, yer altlarına köyler olarak yapılmaya başlanmış sonrasında da birbirlerine bağlanan tüneller ile yeraltı şehirleri oluşmuştur. Binlerce insanın günlerce yaşamını sürdürebileceği akıl almaz zekilikte yapılmışlardır. İçlerinde erzak depolarından, tuvaletlere, ibadethanelere kadar her şey vardır. Bu mükemmel yeraltı şehirlerini gezmenin çok özel olduğunu gezen herkes ama herkes biliyor. Bu yer altı şehirlerinin Kapadokya’da ve tarihte çok önemli bir yeri vardır.

 

Son olarak Kapadokya’nın meşhur yiyeceklerinden en çok sevilen testi kebabı, soğanlama, sütlü çorba, kuru kaymak, köftür, nohutlu yahni, kaysı dolması, sızgıt vardır. Fakat yörede en çok tercih edilen yemek “Nevşehir Tavası” dır. Bu yemeği kısaca anlatmak gerekir ise: Bir tavaya kuşbaşı et, biber, domates, sarımsak dizilir. Üzerine ise ince ince doğranan kuyruk yağı, tuz ve çeşitlerce baharat ilave edilir. Bu yemeğin orijinali odun ateşinde pişenidir. Yaklaşık 2 saati bulsa da lezzeti için değdiği söylenir. Kapadokya yöresi sıcak insanları ile, nefis yemekleri ile, eşsiz yer altı şehirleri ile, develeri ile, balon turu ile, samimiliği ile, efsaneleri ile ve en önemlisi Peri bacaları ile çok önemli bir yerdir. Herkesin el yapımı gözlemeler ve nevşehir tavasını Kapadokya manzarası eşliğinde tadabilmesini umuyor ve diliyorum. Kapadokya’ ya sevdalanacaksınız!

 

Eşsiz Yer Altı Şehri Kapadokya

 

Sizler de tarihin yer altında sergilenmesine bayılıyor musunuz? Gezecek olduğunuz yerleri bu kritere göre mi seçiyorsunuz? O halde sizleri yer altının eşsiz şehri olan Kapadokya ile tanıştıralım! Yazımı okuduktan sonra Kapadokya’yı listenize eklemediğiniz için çok pişman olacaksınız… Peki neresidir bu Kapadokya? Tarihin ve kültürün kapılarını aralayan Kapadokya, Anadolu’nun tam ortasında yer alan Nevşehir şehrinde yer almaktadır. Türkiye’nin turistik yerlerinden birisi olan Kapadokya, yıl içerisinde birçok ziyaretçiye kapılarını açmaktadır. Özellikle yaz aylarında büyük bir ilgi ile karşılanan yer altı şehrimiz, yabancı ülkelerde de dikkati toplamakta çok başarılı. Bu güzelliğini M.Ö. 7000 yıllarına borçlu olan şehrimiz, bu köklü tarihi ile gelen ziyaretçileri etkisi altına almayı başarıyor.

 

Tarihi bünyesinde birçok önemli yapıtı bulundurmasının yanı sıra akşamları yorulduğunuzda eşsiz manzaraya karşı, yapılmış olan özel şarapları yudumlayarak keyfinize keyif katabilirsiniz. Bu şaraplar tamamen Kapadokya’nın lav yapısından kaynaklı verimlenen topraklarından sizlere sunulmaktadır. İçtiğiniz şarapların bir benzerini başka yerde bulmak sizler için zor olabilir. Gezilecek yerleri sakın 1 -2 güne sığdırmaya çalışmayın! Bu şehir için neredeyse 1 hafta az bile… Şehrin her farklı köşesinde farklı bir mutluluk ve ışık bulacaksınız!

 

İsterseniz tur eşliğinde isterseniz de bireysel olarak gidip gezebileceğiniz bu şehirde, gitmişken bir balon turuna da hayır diyemeyeceksiniz! Sabahın ilk ışıkları ile aydınlanmaya başlayan bu şehir, havadan izlediğiniz zaman daha farklı bir atmosfere sahip oluyor. En keyifli anlarınızdan biri olacağına eminiz!

 

Kapadokya’da Işığı Takip Edin…

 

Peki övmekle bitiremediğimiz bu şehirde nereler gezilebilir? İşte bu şehrin adım attığınız her köşesi farklı bir tarih… Gelin bu tarihi yerlere bir göz atalım!

 

Göreme: Aşıklar Tepesi, Aşk Vadisi, Göreme Açık Hava Müzesi ve Güllüdere Vadisi Göreme ilçesinde görmeniz gereken baş yapıtlar arasında yer almaktadır. Ortalama 2- 3 gününüzü ayırmanız gereken bu bölgeden hiç ayrılmak istemeyeceksiniz. Ayrıca yürümeyi sevmiyorsanız ATV ya da off – road aracı ile Göreme’yi kolaylıkla gezebilirsiniz. Göreme Açık Hava Müzesi haricinde var olan tüm gezi yerleri siz tarih severler için ücretsiz!

 

Uçhisar: İşte Kapadokya’nın bir diğer güzel bölgelerinden birisi…Bir balon turuna katılmak istiyorsanız, buradan katılmanız olası bir durumdur. Burası Göreme’ye göre daha sessiz bir bölgedir. Bu bölgeden Uçhisar Kalesi, Cevizli, Güvercinlik Vadisi ve Kocabağ Şarapçılığa uğramadan kesinlikle dönmemelisiniz. 1350 metre yükseklikte olan Uçhisar Kalesinden manzaraya karşı şarabınızı yudumlarken, en keyifli vakitlerinizden birisini geçireceğinize eminiz.

 

Ürgüp: İşte Kapadokya’nın en çok meşhur olan bölgelerinden birisi Ürgüp! Özellikle konaklarının güzelliği ile ziyaretçileri kendine bağlayan Ürgüp, yerleşim yerleri nedeniyle tam bir uğrak nokta haline gelmiştir. Bu bölgede var olan taş otellerden birisinde konaklayabilir, gece eğlenmek için sokakları tercih edebilirsiniz.

 

Devrent Vadisi: Devrent vadisine diğer bir adı ile Hayal Vadisi diyebiliriz. Yıllar önce Asmalı Konak dizisine de doğal güzelliğini açan Devrent Vadisi, özellikle hayvan figürlerini çağrıştıran  peribacaları ile gelen kişileri etkisi altına alıyor. Bunun yanı sıra bu vadide her şey size kalmış durumda…Nasıl hayal ederseniz bu muhteşem peribacalarını o şekilde görebilirsiniz. Bu peribacaları bazen Meryem Ana olabilirken, bazen de Napolyon şapkalı insan olabiliyor. Her şey sizlerin hayal gücüne bağlı!

 

Avanos Tarihi Taş Köprü: 1898 yılında yapılmaya başlanmış olan Avanos Tarihi Taş Köprü’ün ayaklarında kullanılan taşlar Karadağ’dan getirilmiş, yapımında o zamanının sarı – kara usta olarak bilinen ustalar tarafından özenle inşa edildikten sonra 1990 yılında halkın kullanımına açılmıştır. Bu köprüden geçerken şehrin güzelliğini ve tarihin alt yapısını hissedeceğinize eminiz...

 

Yeraltı Seramik Müzesi: Kayalarla oyularak, yerin 20 metre altındaki bir alana inşa edilen Yeraltı Seramik Müzesi, bünyesinde özenle yapılmış birçok seramik eseri bulundurmaktadır. Bunun yanı sıra bu müze dünyanın ilk ve tek  yeraltı seramik müzesi olarak açılan müze, toplamda üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlere gezerken seramiğe olan ilginizin tamamen artacağından eminiz! 25 tl olarak bilinen giriş ücretinin yanı sıra müze kartta ziyaretlerinizde geçerli.

 

Kaya Kiliseleri: 1000 yıllık bir geçmişe sahip olan bu kiliseye ulaşmak için toplamda 50 basamak çıkmak gerekiyor. Yeni Kilise, Tek Nefli Eski Kilise, Yeni Kilise’nin kuzeyindeki Yan Şapel ve Eski Kilise’nin altındaki kilise olmak üzere 4 ayrı mekandan oluşan Kaya Kiliseleri, Hz. İsa’nın hayatta olduğu dönemlerin tasvir edildiği birçok yapıt taşımaktadır. 75 tl olarak bilinen giriş ücreti, gördüğünüz eserler karşısında bir hiç olarak kalacak.

 

Göreme Açık Hava Müzesi: Her bloğunun özen ile oyularak yapıldığı Göreme Açık Hava Müzesi 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası listesinde yer almıştır. Bizlere miras olarak kalan bu açık hava müzesinin içerisinde birden fazla şapel ve manastır kilesi bulunuyor. Sizlere o yoğun dönemi eşsiz şekilde yaşatacak bu müzenin giriş ücreti 54 tl olarak bilinmektedir.

 

Zelve Açık Hava Müzesi: Avanos’un sadece 5 – 6 km uzağında yer alan Zelve Açık Hava Müzesi’nin içerisinde  Balıklı ve Üzümlü Kiliseleri, yaşam alanları, değirmeni, Direkli Kilisesi, Manastır’ı, Tüneli ve Kutsal Haç Kiliselerini görebilirsiniz. Müze kart ile ücretsizi müze kart olmadan ise 15 tl olan bu müzede bir gezintiye çıkmadan önce kapıdan haritalarınızı almayı unutmayın!

 

DerinKuyu Yer Altı Şehri: Tamamen tesadüf eseri 1963 yılında bulunan bu şehir, yer altı şehri ismini 70 metre derinliğinde bulunan içme suyu kaynaklarından almaktadır. 8 Katı ziyarete açık olan bu şehrin, 8 katı ortalama olarak 50 metre derinliğe sahip. Göreme ilçesinden 35 metre uzaklıkta yer alan bu şehrin giriş ücreti 30tl olarak bilinirken, müze kartı olanlara da tamamen ücretsiz!

 

Ihlara Vadisi: Bu büyüleyici kanyon aslında Aksaray ilinin Güzelyurt ilçesinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Göreme’ye 85 km uzaklıkta olan bu vadi, geçmiş dönemlerden bu yana insanların yaşamış olduğu en büyük kanyon olarak biliniyor. 18 km uzunluğundaki bu vadiye inmeniz için toplamda 397 basamağı geçmeniz gerekiyor.

Turlar İle Kapadokya

 

Totalde Kapadokya ilimize 3 farklı tur ile seyahat edilmektedir. Bu turlar kırmızı, yeşil ve  mavi tur olarak bilinmektedir.

 

Kırmızı Tur: Kırmızı Tur’un kişi başı ücreti 350 tl’dir. Müze kartı olan kişilere toplamda 50 tl indirim uygulanmaktadır. Tura dahil olan hizmetler ulaşım, müze girişleri, öğle yemeği (içecekler hariç), profesyonel rehberlik, transferler ve Avanos Çömlek Workshop’tur. Gezilecek yerler şu şekildedir;

 

Göreme Açık Hava Müzesi

Uçhisar Kalesi

Aşk Vadisi

Devrent Vadisi

Paşabağ Peri Bacaları

 

Yeşil Tur: Yeşil Tur’un kişi başı ücreti 350 tl’dir. Müze kartı olan kişilere toplamda 50 tl indirim uygulanmaktadır. Tura dahil olan hizmetler ulaşım, müze girişleri, öğle yemeği (içecekler hariç), profesyonel rehberlik, transferler ve Onyx Workshop’tur. Gezilecek yerler şu şekildedir;

 

Derinkuyu Yeraltı Şehri

Göreme Panorama

Ihlara Vadisi (4 km yürüyüş)

Selime Manastırı

Belisırma Köyü

Güvercinlik Vadisi

 

Mavi Tur: Mavi Tur’un kişi başı ücreti 350 tl’dir. Müze kartı olan kişilere toplamda 50 tl indirim uygulanmaktadır. Tura dahil olan hizmetler ulaşım, müze girişleri, öğle yemeği (içecekler hariç), profesyonel rehberliktir. Gezilecek yerler şu şekildedir;

 

Keşlik Manastırı

Mustafapaşa

Soğanlı Vadisi

Kaymaklı Yeraltı Şehri

Şahinefendi

 

Günlük Kapadokya Turu

 

Ülkemizin masalsı bölgeleri arasında yer alan Kapadokya herkesin hayatında bir kez dahi olsa görmesi gereken bir yerdir. Doğal güzellikleri ve muhteşem manzaraları ile kendine hayran bırakan Kapadokya’da ayrıca yapılabilecek birçok önemli aktivite bulunuyor. Günlük Kapadokya turu ile bile yapılabilecek bu aktiviteler sayesinde ziyaretçiler dolu dolu bir gün geçirme imkânı elde ediyor. Kapadokya gibi bir yeri gezmek ve keşfetmek için her ne kadar günler yetersiz kalacak olsa da günlük turlarla da oldukça etkili bir gün geçiriliyor. Gelin hep birlikte bir günlük turda dahi neler yapılabilir birlikte inceleyelim.

 

Kapadokya Hakkında

 

Birçok yabancı kaynakta güzel atların ülkesi olarak geçen Kapadokya tarihi ve doğal güzellikleri ile öne çıkan önemli bir bölgedir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan bu eşsiz bölgede yapılabilecek sayısız aktiviteler vardır. Kapadokya’da yapılabilecekler listesinin oldukça kabarık ve birbirinden değerli olduğunu ifade edebiliriz. Ünlü Peri Bacaları ile masalları andıran bu yer ülkemizin en önemli turizm bölgelerinden biridir. Oldukça popüler olan bölgeye hem ülkemizden hem de birçok farklı ülkeden turlar düzenlenmektedir. Özellikle zamanı olmayanlar için son yıllarda düzenlenen günlük turlar oldukça ilgi görmektedir.

 

Kapadokya kendi içinde bile Ürgüp, Göreme ve Ihlara Vadisi gibi eşsiz bölgelere ayrılmaktadır. Bölgeyi gezdikçe ve keşfettikçe yeni bir yüzü ile karşılaşırsınız. Kısacası Kapadokya keşfedildikçe kendine daha da hayran bırakan özel bir yerdir.

 

Günlük Turlar ile Kapadokya’da Yapılabilecekler

 

Kapadokya gibi bölgeleri tek bir günde tamamen gezmek ve görmek mümkün olmasa da günümüzde düzenlenen günlük tur programları hiç fena değil. Hatta bu turlara katılan birçok kişi bu kadar kısa sürede nasıl bu kadar çok bölgeyi gezip, görebildiğine şaşırmaktadır. Genellikle erken saatlerde başlayan turlar tüm gün dolu dolu geçiyor ve bu süre zarfında bölgedeki birçok önemli alan görülebiliyor. Kapadokya günlük turlar ile üstelik gezilebilecek ve yapılabilecek birçok aktivite olduğunu söyleyebiliriz. Bu turlar sizlere adeta bir günde devri âlem yaptırabilecek niteliklere sahiptir. Günlük turlar ile Kapadokya’da neler yapılabilir sizlere bilgi vermek istiyoruz.

 

Yer Altı Şehirlerinin Gezilmesi

 

Kapadokya görünen güzelliklerinin yanında bir de görünmeyen, yer altı şehirleri ile insanı kendine hayran bırakıyor. Geçmişte bölgede yaşayan insanların korunmak için oluşturduğu ve başlarda kendi evlerinin altını oyarak yaptığı bu yerler sonradan birbirleri ile birleştikçe yer altı şehirlerine dönüşmüştür. Günümüzde bölgede 36 tane yer altı şehri keşfedilmiş olsa da bu sayının 150-200 civarında olduğu düşünülüyor. Kapadokya yer altı şehri üstelik öyle basit bir yerde değil. İçinde evler, kiliseler hatta akıl hastanesine kadar olduğunu ifade edebiliriz.

 

Balon Turu

 

Kapadokya denilince akla ilk gelen şey kuşkusuz balon turudur. Bu aktivite için bölgeye sadece yerli turistlerden belki de daha fazla yabancı turist gelmektedir. Balon turları sayesinde havadan tüm vadileri, doğal güzellikleri görmek mümkündür. Bu eşsiz eski şehri gökyüzünden keşfetmek herkesin mutlaka deneyimlemesi gereken bir şeydir. Günümüzde sadece balon turuna katılmak için bile günlük turlar düzenlenmektedir. Eğer böyle bir deneyim yaşamak istiyor ancak çok fazla vaktiniz yok ise günlük düzenlenen turlar ile bu deneyimi rahatlıkla yaşayabilirsiniz.

 

Peri Bacalarını Görün

 

Doğal kaya oluşumları olan Peri Bacaları bölgenin de kendine en fazla hayran bırakan yapıları arasında bulunur. Volkanik lavların hareketleri ve rüzgârın yardımı ile doğal olarak oluşan bu devasa kayalar baca görüntüsünde olduğu için bu isim ile anılmaktadır. Bölgede büyüklü küçüklü birçok peri bacası oluşumu vardır. Yıllara meydana okuyan bu kayalar günlük turlar ile rahatlıkla gezilebilmektedir. Peri bacalarının bölgenin hemen hemen her Kapadokya turu içinde yer aldığını söyleyebiliriz.

 

Göreme’de ATV, Safari Turu

 

Muhteşem Göreme Vadisi’ni farklı bir açıdan görebileceğiniz ve daha özgürce bir keşif yapabileceğiniz bir imkân istiyorsanız Göreme’de ATV turu yapabilirsiniz. ATV ile safari turu olarak da ifade edilen bu deneyim vadinin karış karış her alanını gezmenizi ve görmenizi sağlıyor. Bölge oldukça geniş olduğu için yürüyerek keşfetmek oldukça zor ve yorucu olurken ATV aracı ile çok daha kolay ve eğlenceli hali geliyor.

 

Atlı Safari Turu

 

Güzel atlar ülkesini ziyaret edip, vadide atlı safari turuna katılmamak olmaz. Son yıllarda oldukça popüler olan bu turlar sayesinde muhteşem vadileri at sırtında gezebilirsiniz. Kapadokya günlük tur kapsamında bu tarz sofistike aktivitelerinde yer aldığını ifade edebiliriz. Bölgeyi genel olarak gezmek yerine bu tarz aktiviteleri gerçekleştirmek istiyorsanız, buna yönelik turları tercih edebilirsiniz.

 

Galerie İkman’da Fotoğraf Çekimi

 

Son yıllarda belki de bölgede en fazla popüler olan aktivitelerden biri Galerie İkman Kilim Galerisini ziyaret etmek ve orada fotoğraf çektirmektir. Son derece sofistike bir görüntüsü olan ve masalları andıran bu galeri mükemmel anlar yakalamanızı sağlıyor. Rezervasyon ile fotoğraf çekimi yapılabilen bölgeyi sizlerde turlar ile gezebilir ve istediğiniz gibi fotoğraf çektirebilirsiniz.

 

Güvercinlik Vadisinde Doğa Yürüyüşü

 

Kapadokya’nın en ünlü vadileri arasında yer alan Güvercinlik Vadisi yürüyüş yapmak isteyenler için oldukça idealdir. Bölgede doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için özel olarak hazırlanmış yürüyüş yolları ve yönlendirmeler var. Bunlar sayesinde rahatlıkla hem turlar ile hem de bireysel olarak yürüyüş yapma imkânı elde ediyorsunuz. Bu yürüyüş sırasında bölgenin doğal güzelliklerini keşfetme şansı elde ediyorsunuz. Günlük Kapadokya turu ile kolaylıkla sizlerde bu eşsiz doğa yürüyüşlerine katılabilir ve mükemmel bir gün geçirebilirsiniz.

 

Çömlek Yapım Atölyeleri

 

Avanos bölgesinde yer alan çömlek yapım atölyeleri hem gezip hem de kısa süreli bir eğitim ile kendi çömleğinizi yapabileceğiniz bir yerdir. Kapadokya çömlek işçiliğinin oldukça geliştiği bir bölge olduğu için bu tarz yerlere sıklıkla rastlayabilirsiniz. Burada hem alışveriş yapabilir hem de istediğiniz gibi çömlek yaparak güzel vakit geçirebilirsiniz.

 

Günlük Turların Avantajları

 

Hem Kapadokya hem de birçok bölgeye günümüzde günlük turlar düzenlenmektedir. Bu turlar birçok önemli avantaja sahip olduğu için insanların yoğun ilgi gösterdiği ve katılım sağladığı turlar olmaktadır. Günlük turların avantajları nelerdir ve neden tercih edilmelidir sizlere bilgi vermek istiyoruz. Günlük turların avantajları;

 

Günlük turlar özellikle vakti olmayan veya kısıtlı olan insanlar için bir bölgeyi gezmenin en kolay yolu olmaktadır. Turlar sayesinde bir gün gibi kısıtlı bir süre zarfında rahatlıkla Kapadokya başta olmak üzere birçok bölge gezilebilmektedir.

 

Günlük turlar özellikle bir yeri bölgesel olarak gezmek isteyenler için idealdir.

 

Tur programını düzenleyen acentalar oldukça tecrübeli ve bu alanda etkili çalışmalar yaptığı için planlı ve programlı bir şekilde bir güne birçok bölge ve aktivite sığabilmektedir.

 

Günlük turlar fiyat bakımından da oldukça uygundur. Kısıtlı bütçe ile bir bölgeyi gezmek istiyorsanız rahatlıkla günlük turları tercih edebilirsiniz.

 

Günlük Kapadokya Turu Fiyatları

 

Günlük turlar daha önce de bahsettiğimiz gibi çok daha uygun fiyatlar ile düzenlenir ve gezilip, görülen yerler düşünüldüğünde ödenen fiyatında hakkını fazlası ile verir. Günlük Kapadokya turu için ödenecek ücretin karşılığında da son derece keyifli ve dolu dolu bir gün geçirileceğini ifade edebiliriz. Bölgede yapılmak istenen aktivitelere ve genel olarak turların programlarına göre ücretler genel olarak değişmektedir. Bu yüzden fiyat bilgisi için iletişim kurmanız çok daha etkili olacaktır.

 

Ana sayfa